XCode UIImageView de zoom in/out


Bir Iphone uygulamasında UIImage kullanmak ve bu UImage’e zoom in/out özelliği katmak istiyorsanız, sizlere tavsiyem   UIScrollView kullanmanız. Bu sayede daha hoş ve esnek bir kullanım sağlamış olursunuz.

Öncelikle arayüz dosyanıza UIScrollView’i ekleyip gerekli entegreleri sağladıktan sonra, ViewDidLoad fonksiyonunda resminizi, oluşturulan scrollview e eklemeniz gerekmekte. Bundan önce <UIScrollViewDelegate> i header dosyanıza eklemeniz gerekmekte. Aşağıdaki kod ile scrollview e imageview eklemesi ve zoom in/out özelliği yapılabilmektedir.


 [scrollView addSubview:imageView]; scrollView.contentSize = imageView.frame.size; scrollView.scrollEnabled = NO;  
 // For supporting zoom,  scrollView.minimumZoomScale = 0.5;  scrollView.maximumZoomScale = 2.0;   

Son olarak UIScrollView in ” viewForZoomingInScrollView ” fonksiyonunu overwrite etmemiz gerekiyor. ScrollView i delegate ettiğimiz için sadece aşağıdaki fonksiyonu dosyamıza ekliyoruz.


 - (UIView*)viewForZoomingInScrollView:(UIScrollView *)aScrollView {      return imageView;  }

 

İşte UIImageView e zoom özelliği katmak bu kadar basit, faydalı olması dileğiyle...

link

link2

ANDROID İLE SMS RECEIVER


Bu yazıda, android telefonlar için bir uygulama hakkında genel bilgiler vereceğim. Geliştireceğimiz bu uygula <broadcast receiver> üzerine olacak. Daha da açarsam telefonumuza SMS geldiği anda çalışacak bir uygulama yapacağız. Bunun için ilk olarak eclipse’te yeni bir android projesi oluşturuyoruz.

Okumaya devam et

FENERBAHÇE SK


Spor hem sağlık hem de kazanç sağlayan çok büyük bir sektör. Lâkin şu zamanlarda sağlık tarafı değil de kazanç tarafı ağır basmakta. En büyük paraların döndüğü spor dalı da futbol olsa gerek. En basit örnek olarak ülkemizde Digiturk firması yayın hakkı için 600 milyon TL vermekte. Yani işin içinde bu kadar paralar dönünce, bazı açık gözler de sahtekârlar da, kolay para kazanma yoluna gidiyor. Şu günlerde Ligimizde şike depremi var malumunuz.

Şike skandalındaki baş takım olarak, geçen seneyi averaj farkıyla şampiyon tamamlayan(son 17 maçında 16 galibiyet 1 beraberlik alan) takımı yani FENERBAHÇE’ mi gösteriyorlar. Öncelikle belirteyim ki ben işin içinde olmadığım için gerçekleri olan biteni şuan bilmiyorum. Burada yazdıklarımı tamamen içimden gelen hislerle, olası ihtimalleri göz önüne alarak yazıyorum.

Okumaya devam et

Rüya Gibi


Bundan bir veya iki yıl sonrası Türkiye’sini konu alıyor yazım. Baştan belirteyim şimdi yazacaklarım ne benim şahsi düşüncem ne de  olası bir durum. Yazacaklarım başlıkta gizli.

Başlangış

Türkiye’de sisayet yara almış bir durumdadır o zamanlarda. Halkın bir kısmı ile hükümet arasında bir gerginlik olduğu besbelli. Benim yaşımdakilerin hiç alışık olmadığı ya da tanık olmadığı diyeyim, bir durum var, halk ile devlet arasında. Muhalefet kanadı hükümete karşı saf tutmuş ve bir beklenti içerisinde.

Ülkemiz bu durumdayken dış devletler de tabi konuyla yakından ilgileniyorlar. En başta ülkelere özgürlük dağıtan devlet. Belki belgesellerde tanık olmuşsunuzdur akbabaların yaşantısına. Yaralı bir hayvan gördüler mi katiyen ayrılmazlar başından. Yaralı hayvanın yere düşmesini günlerce haftalarca beklerler. İşte bizim başımıza da geçmiş birkaç akbaba vardır. Uygun zamanı beklemekteler.

Başbakan ve Muhalefet

Yaz aylarından biri muhtemelen 30 Ağustos zafer bayramında bir veya iki hafta öncesi. Hani derler ya ağustosun yarısı kış yarısı yazdır diye. İşte yaz bitmiş ve serin bir ağustos günü. Başbakanımız konuşma yapmak için hazırlanıyor. Büyük bir kalabalık meydanda hazır bulunmakta. Esnaf dükkanlarının önüne çıkmış kiminin elinde çekirdek kimi bi yandan tavla başına geçmiş zaman geçiriyor. Konuşma öncesinde, dış basından geldiği söylenen bazı söylentiler halkı endişeye sürüklemiş ve huzursuzluk yaratmıştır.

Okumaya devam et

İlk Tespitim! İdare eder


Bu hafta staj hayatıma küçük bir adımla girmiş bulunmaktayım. Yani dolaylı mı desem doğrudan mı siz karar verin, iş hayatına da girdim diyebilirim.

Mühendisler staja çok önem verir nedendir bilmem. Belki kendimden örnek versem daha iyi olur. Ben hep staj hayatını iş hayatına paralel görmüştüm. İşte ne bileyim stajer olarak biryere gittiğimde bana ait bir masa ve bir PC(muhakkak son model olmalı), bir grup ortamında kısmende olsa çalışıcam diye düşünürdüm. Meğersem öyle değilmiş 🙂

İlk günümde bana 4 tane bozuk, eski masaüstü PC verdiler ve bunları karıştırıp birtane çalışan PC yap dediler. Sonra bi de format atarsın ve onu kullanırsın demezler mi! Önce bi duraksadım tabi, “efendim anlamadım!”, format at kullan işte dediler. Halbuki ben apple lar plazma ekranlı PC ler hayal edip duruyodum. Neyse çok şey istediğimin farkındayım artık…

Okumaya devam et

ARCHITECTURE VE ÖTESİ


06.04.2011 çarşamba günüydü, hastalığım kendisini hissettirmişti. Mevsimsel grip olabilir veya mustafa’dan bulaşmış olabilir ve veya psikolojik olabilir hastalığım neticede rahatsız edici bir durum. Ertesi gün Lineer sınavının olması biraz strese sokmuşken bir ertesi günü architecture sınavı olması stresi hat safhaya çıkarttı. Neyse çarşamba günü hafif olan hastalığım ve Lineer sınavına çalışmayla geçti.

En Kötü Gecemdi

Lineer e çalışıp yatmıştım ki daha bir saat geçmeden soluk soluğa uyandım. Hastalığımın ilerlediğini hissedebiliyordum. Uyumaya çalıştıkça 10-15 dk da bir boğulacak gibi olup uyandım. Hayatımın en kötü gecesi diyebilirim. Normalde uyuyan insanın nefes alıp vermesi otomatik gerçekleşir, fakat bendeki otomasyon bozulmuş olacak ki kendim nefes alıp vermek zorundaydım. Ne zaman uykuya dalayım hemen nefes nefese uyanıyordum. Uykunun ne kadar değerli olduğunu ve uyku problemi çekenleri ultra süper anladım diyebilirim. Neyse ki sabah ezanından sonra 2 saat uyuyabildim.

Okumaya devam et

read/write dom and sax


Dom ve Sax, dosyadan okuma ve yazma yöntemidir. XML dosyası şeklinde tuttuğumuz bilgileri okuyup yazmaya yarayan, aynı işi farklı yöntemlerle yapan sistemlerdir. DOM: ağaç(tree) yapısını esas alırken, SAX; dosyaları satır satır işler. Bu iki yöntemin farklı avantajları ve dezavantajları var. Hangi yöntemi kullanacağınız, size ve projenize kalmış.

DOM; diyelim ki elimizde kitap bilgilerini saklayan bir XML dosyası var. Biz bu xml uzantılı dosyada bulunan bilgileri alıp işlemek, ardında işlenmiş bilgileri tekrar xml uzantılı bir dosyaya yazmak istiyoruz. XML dosyamız şu şekilde olabilir;

<?xml version=”1.0″?>
<bookstore>
….<book category=”roman”>
……..<author>Giada De Laurentiis</author>
……..<title>Everyday Italian</title>
……..<year>2005</year>
……..<price>30.00</price>
….</book>
</bookstore>

Okumaya devam et

Yağmurdan Kaçarken, Doluya Tutulmak!


Yazı: DedeDağı Doğa Yürüyüşü

Yer: Ovacık-DedeDağı-Bağyurdu

Zaman: 8:00-18:00     27.03.2011 pazar

Hava: Kapalı,güneşli,rüzgarlı,dolu(İzmir havası işte)

Kısaca: İniş parkuru biraz uzun geçti ve yordu. Onun dışında eğlenceliydi.

İlk olarak yazının başlığını açıklayarak yürüyüşü anlatmaya başlayayım. Yürüyüş tarihi olan 27 mart’tan bir hafta öncesinde başladı yürüyüş planları. Geçen hafta büyük bir projenin teslimi olduğu için yoğun ve stresli bir hafta geçirdik ve stresi atmak için yürüyüşe katılmaya karar verdik. Yürüyüşe katıla kararı almadan önce hava durumunu yakın takibe aldık. Ben yağmur yağmayacak dediğim halde Burcu arkadaşımız illa tutturdu yağmur yağacak diye. Bir türlü inandıramadım. Zaten kendisi de katılamadı yürüyüşe. Neyse gelelim bir gün öncesine. Yine gündem hava durumu, korkuyoruz ıslanıp vizeler öncesi hasta olmaktan. Bu yüzden tedbirli olan Rasim son anda gelmekten vaz geçiyor. Havanın yağmayacağına tek inanan bendim ve benim dediğim oldu(Doluyu hesaba katmazsak tabi).

Okumaya devam et

18 Mart Çanakkale Deniz Savaşı


Çanakkale içinde vurdular beni

Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah”

18 Mart 1915, tarihe sığdırılamaz bir zaferin, başarının, inancın baslangıcıdır. Bu günden sonra mehmetçik ölüme bile bile koşmuş, yenilmez denen orduları perişan etmiş, yaklaşık 250 kg topu bir çırpıda kaldırmıştır.

“Şu Boğaz Harbi Nedir?
Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya”

<Mehmet Âkif ERSOY>

Okumaya devam et

12 Mart İstiklâl Marşımızın Kabulü


Allah bir daha bu millete İstiklâl Marşı yazdırmasın!

Acaba İstiklâl Marşı yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı?” diyen misafirine hasta yatağından kalkıp;

Allah bir daha bu memleketin, bu milletin istiklâlini tehlikeye düşürmesin! Bir daha onu istiklâl Marşı yazmaya mecbur etmesin!”  sözüyle misafirini susturmuş, o büyük insanın ne demek istediği herkes tarafından anlaşılmıştı.

Tam 90 yıl geçti kabul edilmesinin üzerinden, bu bir asırlık dönem içinde ; mecliste okunduğu ilk gün yaşanan heyecan, günümüze artarak gelmiştir. Hamdullah Suphi, gür sesiyle Meclis’in kürsüsünde İstiklâl Marşı’nı okumuştur.
“Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet

Hakkıdır, Hakka tapan milletimin İSTİKLÂL”

Daha fazla bilgi için. Lütfen http://mustafatasdemir.net/?p=310 tıkla!

 

Osmanlıca İstiklâl Marşımız